Köpeklerden kaçarken ölümle burun buruna geldi
Önceki gün saat 11.00 sıralarında Karaali Mahallesi’nde, kaldırımda bir arkadaşını bekleyen emekli eczacı Münir Köksel, uyuyan 3 köpeğin yanından geçtiği sırada saldırıya uğradı. Köpeklerden biri Köksel’i sol dizinden ısırdı. Can havliyle köpekten kurtulmak isteyen Münir Köksel, sırtüstü yola düştü. Köksal, bu sırada yoldan geçen hafif ticari aracın altında kalmaktan sürücünün dikkati sayesinde kurtuldu. Aracından inen sürücünün inip köpekleri kovalaması üzerine Köksel, biraz olsun rahat nefes aldı. Yaşananlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Köksel, gittiği hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edildi.
‘DİŞLERİNİ DİZİME GEÇİRDİ’
Yaşadığı korku dolu anları anlatan Münir Köksel, “Bir arkadaşımı bekliyordum, beraber İzmir’e gidecektik. 2 veya 3 dakika vaktim vardı. O arada havanın güneşli olmasından istifade ederek dolaşmak istedim. 3 köpek gördüm. O tarafa doğru yürüdüm, yanlarından geçerken bir yavru köpeğin gayet güzel uyuduğunu fark ettim. Hiçbir şekilde hırlama veya bir bakışma olmadı. Hatta ben geçerken köpekler ne güzel uyuyor derken, birdenbire üzerime atladılar. Ben bir köpeğin dizimi ısırmasının verdiği refleksle kendimi arkaya doğru attım. Çok kötü bir şekilde düştüm. Sol dizimde yara var, dişlerini dizime geçirdi” diye konuştu.
‘O ARABANIN ALTINDA KALABİLİRDİM’
Kendisi yerine savunmasız bir çocuğun olması durumunda o an daha kötü bir sonuçla karşılaşılabileceğine dikkati çeken Köksel, “Çocuk olsaydı çok daha kötü olurdu. Şansıma arkadan gelen bir araba oldu ki ben o arabanın altında da kalabilirdim. Fren yapmak zorunda kaldı. Arabadan inen kişi, köpekleri hemen kovdu. Eğer durup, köpekleri kovmasaydı, ne olacaktı bilemiyorum. Isırmaya devam mı edeceklerdi, hayati bir durum olacak şekilde yaralanır mıydım bunu kestiremiyorum” diye konuştu.
‘YAŞADIĞIM TRAVMANIN İZLERİ MUTLAKA KALACAK’
Yaşadığı travmayı halen atlamadığını belirten Köksel şöyle devam etti:
“Artık bunun önlem zamanı geldi, geçti. Emin olun oturduğum siteye 100 metre mesafedeki kafeye giderken dahi arabamı kullanıyorum. Sadece ben değil bu çevrede oturanlar da öyle. Sitenin dışına çıkıp dolaşmak imkansız. Ancak sitenin içinde yürüyüşlerimi yapıyorum. Yorgunum, üzgünüm, üzüntülüyüm, canım çok sıkkın. 20 veya 30 yaşlarda olsaydım böyle bir şeyi kolay atlatabilirdim. Bu yaşta benim için böyle bir şeyi atlatmak zor, bunun izleri mutlaka kalacak diye düşünüyorum.”